İçeriğe geç

Iyi gün dostu atasözü müdür ?

İyi gün dostu” Deyim midir, Atasözü müdür?

Bir dilbilimci ve kültür araştırmacısı olarak, günlük konuşmalarımızda kullandığımız kalıplaşmış sözlerin üzerindeki örtüleri kaldırmaya çalışırken, “iyi gün dostu” ifadesi dikkatimi çekti. Bu ifade, çoğumuzun hayatında sıkça karşılaştığı ama tam olarak kategorilendirilmeden kullanılan bir ifade. Peki, bu söz bir atasözüdeyimTarihsel ve kavramsal arka plan

“İyi gün dostu” ifadesi, geleneksel Türkçe sözlü kültüründe “yalnız iyi günlerde görünen, zor günlerde yanında olmayan kişi” anlamında yaygınlaşmıştır. Örneğin bir sözlükte “dostlarının sıkıntılı zamanlarında onlardan kaçan kimse” olarak tanımı yapılmıştır. [1] Türk halk edebiyatında dostluk algısı, zor günlerde yanında olma gibi değerlerle sıkı biçimde bağlantılıdır. Bu bağlamda “iyi gün dostu” gibi sözler, sosyal bir normu — gerçek dostun kötü günde belli olduğu şeklindeki — ifade eder.

Ancak dilbilim açısından bakıldığında, bir sözün “atasözü” mü yoksa “deyim” mi olduğuna dair çeşitli ölçütler vardır. Örneğin, araştırmalara göre: atasözü genellikle bir yargı ya da öğüt içerir, tam cümle biçimindedir ve evrensel bir geçerliliğe sahiptir; deyim ise genelde bir durum ya da duyguyu mecazi biçimde ifade eden, yüklem içermeyen ya da kısıtlı yüklemle kullanılan kalıplaşmış söz öbeğidir. [2] Bu farklılaştırma, “iyi gün dostu”nun hangi kategoriye dahil olduğunu belirleme açısından oldukça kayda değerdir.

Kategorileştirme denemesi

Bu ölçütlere göre “iyi gün dostu”’nu analiz edelim:

– Tam bir cümle değil, yalnızca üç kelimelik bir söz öbeği. Bu yönüyle tam bir atasözü formunda değil.

– Öğüt içeren bir yapı barındırıyor: “Zor gününde yanında olmayan dost, gerçek dost değildir” gibi bir çıkarımı çağrıştırıyor. Bu yönüyle öğüt verme niteliği taşıyor.

– Ancak durum bildiriyor: “iyi gün dostu” bir durumun ya da kişi tipinin ifadesi gibi; bir yargı tümüyle değil, bir betimleme gibi duruyor.

– Evrensel geçerliliği tam olarak saptanmış değil; herkes tarafından aynı anlamda öğüt verici biçimde kullanılmıyor olabilir.

Bu değerlendirme sonucunda, “iyi gün dostu” ifadesinin tam olarak bir atasözü niteliğine sahip olmadığını, daha ziyade bir deyim biçiminde değerlendirilebileceğini söyleyebiliriz. Çünkü yapı olarak deyim özellikleri taşıyor: kısa, kalıplaşmış, durum bildiren. Buna karşılık, içerik bakımından öğüt verme yönü olduğu için boş bir deyim de değil. Yani dilsel olarak “atasözü” değil “deyim” kategorisine daha yakın duruyor.

Günümüzdeki akademik tartışmalar ve kültürel işlevi

Akademik literatürde bu tür kalıplaşmış ifadeler sıklıkla “toplumsal normların dilde yansıması” olarak ele alınır. Yani bir toplumda neyin “doğru” ya da “ideal” olarak kabul edildiğini, dilsel kalıplar üzerinden görmek mümkündür. “İyi gün dostu” ifadesi bu açıdan ilgi çeker: Toplumun gerçek dostluğu tanımlama biçimi, bireylerin beklentileri ve toplumsal dayanışma normlarına dair bir aynadır.

Dil ve kültür çalışmalarında, deyim ve atasözü ayrımı üzerine yoğun tartışmalar vardır. Bazı araştırmacılar, “öğüt içerdiği zaman atasözü sayılır” şeklinde bir yaklaşım benimserken, diğerleri bu ayrımın katı olmaması gerektiğini ve bağlama göre değişebileceğini savunur. [3] Bu bakımdan “iyi gün dostu” ifadesi de tam net bir sınır içinde değil; halk arasında zamanla “atasözü gibi” de kullanılabilmiş olabilir.

Kültürel olarak baktığımızda, bu ifade sosyal ilişkilerde “çıkar ilişkisiyle bağlantılı dostluk” eleştirisini içerir. Yani “sadece iyi gününde seninle olan, kötü gününde yok olan kişi” anlayışı toplumsal düzeyde kabul görmeyen ve üzerinde düşülmesi gereken bir durum olarak görünür. Bu yönüyle ifade, normatif bir yük taşır: gerçek dostluk böyle olmamalıdır, diyen bir sosyal mesaj içerir.

Günlük yaşama yansımaları

Günlük konuşmalarımızda “iyi gün dostu” ifadesi sıklıkla kullanılmakta ve genelde bir eleştiri anlamı taşımaktadır: “O kişi yalnız iyi gün dostuydu” şeklinde. Bu kullanım biçimi, sözün toplumsal hafızadaki yerini gösterir. İnsanların deneyimlediği dostluk tipleri bu deyimi beslemiş ve yaşam kültürüyle bütünleşmiştir.

Bireysel düzeyde bakarsak, bu ifade bize sorular yöneltebilir: Dostluğu nasıl tanımlıyoruz? Yanımızda sadece iyi günlerde olanlarla mı ilişki kuruyoruz? Toplumda karşılıklı sorumluluklar ve zor zamanlarda dayanışma beklentisi ne ölçüde var? Bu tip sorular, bireylere kendi sosyal ağlarını değerlendirme fırsatı sunar.

Sonuç

“İyi gün dostu” ifadesi, teknik olarak bir deyim kategorisine dahil edilmesi daha uygun olmakla birlikte, taşıdığı öğüt niteliği ve toplumsal işlevi bakımından atasözüna yakın özellikler de gösteriyor. Dolayısıyla bu sözü kesin biçimde “atasözü” olarak sınıflandırmak yerine, bir deyim olarak değerlendirmek ama halk arasında atasözü gibi algılandığını da kabul etmek en isabetli yaklaşım olacaktır.

Okuyucuları kendi sosyal çevrelerinde “iyi gün dostu” ifadesinin yerini ve anlamını düşünmeye davet ediyorum: Sizce çevrenizde bu tip dostluklar var mı? Gerçek dostluğu ne ölçüde “kötü gün” sınavı belirliyor? Bu düşünceler üzerine bir adım atmak, hem dilimize hem de sosyal ilişkilerimize dair farkındalığı artırabilir.

Sources:

[1]: “İyi gün dostu deyiminin anlamı açıklaması ve örnek cümleleri TDK”

[2]: “Deyimle atasözü arasındaki fark – Sorumatik”

[3]: “Deyim ve Atasözü: Anlamları ve Aralarındaki Farklar”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mecidiyeköy escort deneme bonusu veren siteler
Sitemap
ilbet casinosplash